Yazılar

 

 

SOSYAL İNSAN OLMAK İSTERİM YAPTIĞIM İŞLERİN TOPLUM VE İNSANLIĞA FAYDALI OLMASI İÇİN ÇALIŞIR ARAŞTIRMAYI VE KİTAP OKUMAYI SEVERİM.

EFLATUN;a Sormuşlar insanoğlunun sizi ençok şaşırtan davranışları nedir?diye

EFLATUN;"Çocukluktan sıkılıp büyümek için acele ederler.Nevarki sonrada çocukluklarını özlerler.Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler,tekrar kazanmak için para öderler.Yarınlarından endişe ederken bu günü unuturlar.sonuçta ne bugünü nede yarını yaşarlar.Hiç ölmeyecek gibi yaşarlar ancak hiç yaşamamış gibi ölürler"demiş.Nasıl davranmalı nasıl yaşamalı.  

Bilge"Kimseye kendinizi sevdirmeye kalkmayın .Yapılması gereken tekşey kendinizi sevilmeye bırakmaktır. Önemli olan hayatta ençok şeye sahip olmak değil enaz şeye ihtiyaç duymaktır."  

    izzet DİLLİ den alıntı


DÜRÜSTLÜK

 

         A.Şerif İzgören anlatıyor

 

 

        "İzgören&Akın'a toplantıya gideceğim.Baktım genç kalma ihtimalim var,bindim bir taksiye,muhabbetçi bir arkadaş.O anlatıyor ben dinliyorum.Tam işyerinin önüne geldik.Ankara'da Bakanlıklar.Diyelim ki. taksi parası 9.75 TL tuttu,ben 10 TL uzattım.Hani hepimizin yaşadığı sahne vardır ya,taksici üstünü arıyormuş gibi yapar,siz de para üstünü alabılmek için bir ayak dışarda,inmemek için debelenirsiniz.Tam o sahne olacak.Şoför,para üstü varmı diye aranmaya başladı.

        "Üstü kalsın kardeşim"dedim.

        Döndü bana doğru

        "Vaktin varmı ağabey ?" dedi.

        "Evet" dedim (tek ayağım hala dışarda)

         Dörtlülere bastı,trafik dört şerit akıyor,indi araçtan.Önde bir büfe var.Gitti oraya,bir şeyler konuşup geldi.Bana 25 Krş uzattı.Belli ki para bozdurmuş.

         "Birader" dedim,"9.75 değil,10.50 yazssa istermiydin 50 krş.benden?"

         -Ne alacağım ağabey 50 krş.u

         -Peki niye gittin 25 krş.için o kadar uğraştın.üstü kalsın demiştim.

          Döndü bana,attı kolunu arkaya :

         -Vaktin varmı ağabey

         -Var

         -Çek kapıyı o zaman

         Muhabbetçi bir taksici ile karşı karşıyayız.

         5 dk.konuştuk.İngiltere'de profösüründen,bilmem kiminden eğitimler aldım.O taksicinin 5 dk.da öğrettiklerini,ingiliz hocalar haftalarca verdikleri derslerde öğretemediler.

        Ağabey biz Keçiören'de 5 kardeşiz.Babam rençberdi benim,günlük yevmiyeye giderdi;artık inşaat falan bulursa çalışır gelir,o gün iş bulamamışsa,biz eve gelişinden,yüzünden anlardık. Durumumuz hiç iyi olmadı. Akşam yer sofrasında yemek yerdik.Yemek bitince babam bize"Durun kalkmayın" derdi.Önce dua ederdik sonra babam bize sofrada konuşma yapardı.

          "Aha" dedim,"Bizim meslek",seminerci.

          - Ne anlatırdı baban

           

          - Hayattta nasıl başarılı olunur ?  

 

            O gün inşaata çağırmazlarsa eve para getiremiyor,sonra çocuklara hayatta başarı teknikleri anlatıyor.

            -Babam işe gidince büyük ağabeyimiz onu taklit ederdi,delik bir çorapla pantalonun ceplerini çıkarır,dört kardeşi karşısına alıp "Dürüst olun,evinize haram lokma sokmayın" diye anlatırken ,biz de gülerdik. Annem kızardı,"Babanızla alay etmeyin.O, hem dürüst hem de çalışkandır" derdi. Yan evde iki kardeiş var,onların babası zengin. Babaları  birahane işletiyor,ama adamda her numara vardı,kumar falan oynatırdı.Bizim yeni hiç bir şeyimiz olmadı,hep o ikisinin eskilerini kullandık.O amca mahalleden geçerken biz 5 kardeş ayağa kalkardık,çünkü bize bahşiş verirdi.Babam eve gelince ayağa kalkmazdık. Çünkü hediye,para falan hak getire.Ağabey biz babamı kaybettik. Altı ay içinde yandaki baba da öldü.yandaki baba iki çocuğa 5 katlı bir apartıman,işleyen birahane,dövizler ve araziler bıraktı. Bizim baba ne bıraktıbiliyormusunuz ?

            -Ne bıraktı ?

            -Bakkal veresiyesi ve konuşmalarını bıraktı : "Evladım işinizi dürüst yapın,hakkınız olmayan parayı almayın..."falan filan. Ağabey aradan 15 yıl geçti,diğer 2 kardeş cezaevindeler,ne ev kaldı ne birahane. Ailesi dağıldı.

             Biz 5 kardeş,beşimizin Keçiören de taksi durağında birer taksisi var hepimizin birer ailesi,çoluk çocuğu,hepimizin birer dairesi var. Geçenlerde büyük ağabeyimiz bizi topladı ve dedi ki :

             "Asıl mirası  bizim baba bırakmış."

              Hepimiz ağladık. 5 kardeş taksiciliğe başladığımızdan beri,taksimetrenin yazmadığı 10 krş.u evimize sokmadık.Her şeyimiz var Allah'a şükür.

               Çok duygulandım,veda ettim,tam ineceğim :

               -Dur ağabey,asıl bomba şimdi.

               -Nedir bomban ?

               -Nerede oturuyoruz biliyormusun ? O iki kardeşin oturduğu 5 katlı apartmanı biz aldık. 5 kardeş orada oturuyoruz.

 

               Evladınıza ne araba bırakırsınız,ne ev, ne de başka bir miras. Evlada sadece değer kavramları bırakırsınız. Bakın iki baba da evlatlarına değer kavramları bırakmışlar.

 

 

A.Şerif İZGÖREN'in kitabından aktarılmıştır.

 ASALET BOYDA DEĞİL SOYDA OLMALI
İNCELİK BELDE DEĞİL DİLDE OLMALI
DOĞRULUK SÖZDE DEĞİL ÖZDE OLMALI
GÜZELLİK YÜZDE DEĞİL YÜREKTE OLMALI..

İKİ ŞEY
İki şey 'Kalitesiz İnsan'ın özelliğidir:

1- Şikayetçilik
2- Dedikodu

İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer:

1- Bakış açısını değiştirmek
2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek

İki şey yanlış yapmanı engeller:
1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgeçinden geçirmek
2- Hak yememek

İki şey kişiyi İki şey kişiyi gözden düşürür :
1- Demagoji (Laf kalabalığı)
2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)

İki şey insanı 'Nitelikli İnsan' yapar:

1- İradeye hakim Olmak
2- Uyumlu Olmak


İki şey 'Ekstra Değer' katar:
1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak
2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek


İki şey geri bırakır:

1- Kararsızlık
2- Cesaretsizlik


İki şey kaşif yapar:
1- Nitelikli çevre
2- Biraz delilik


İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar:
1- Baskın  yeteneği bulmak
2- Sevdiğin işi yapmak


İki şey başarının sırrıdır:
1- Ustalardan ustalığı öğrenmek
 2- Kendini güncellemek


İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır:
1- Niyetin saf olması
2- Ruhsal farkındalık


İki şey milyonlarca insandan ayırır:

1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak
2- Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla
yaklaşabilmek


İki şey gelişmeyi engeller:
1- Aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat)
2- Felakete odaklanmış olmak


İki şey çözüm getirir:
1- Tebessüm (gülümseme)
2- Sükut (susmak)


İki şeyin değeri kaybedilince anlaşılır:
1- Anne
2- Baba


İki şey geri alınmaz:

1- Geçen zaman
2- Söylenen söz


İki şey ulaşmaya değerdir:
1- Sevgi
2- Bilgi


İki şey "hayatta önemli olan her şey" içindir:
1- Nefes alabilmek
2- Nefes verebilmek

 

Kurnazlık, geri kalmış toplumlara özgüdür

Almanyanın geniş otobanlarında yol alıyorduk. Baktım ki otomobiller yavaşlıyor ve yolun iki yanına diziliyorlar, orta şerit boş kalıyor. Ne olduğunu anlamadım ama biz de öyle yaptık. Beklemeye başladık. Yolun ortası bomboş ama hiç kimse oraya direksiyon kırmıyor. Kuyrukta sakin sakin bekliyor. Biraz sonra durumu öğrendik. İleride bir kaza olmuş, yol tıkanmış. Böyle durumlarda Alman sürücüler fermuar ilkesini uygular ve iki yana çekilerek yolu polisler, ambulanslar ve çekiciler için serbest bırakırmış. Gerçekten de biraz sonra o bomboş yoldan polis arabaları ve ambulanslar neredeyse iki yüz kilometre süratle geçip gitti. Önlerinde hiçbir engel yoktu. Çok geçmeden yol açıldı, bütün araçlar hareket ederek gideceği yere vaktinde ulaştı.

Anlattığım; bir toplu zekâ örneğidir. Alman sürücüler bu toplu zekâya sahip oldukları için sorun daha çabuk çözüldü ve daha çabuk hareket ettiler. Oysa hepsi tek tek kurnazlık etmeye çalışıp orta şeridi kullansaydı, otobanın tıkanıklığı saatlerce sürerdi ve hepsi zarar görürdü.

Bu örnekte görüldüğü gibi durmadan kurnazlık eden bireylerin oluşturduğu bir toplum iyi işlemez. Çünkü kurnazlık, toplu çıkara, toplu zekâya aykırıdır. Bireylerin, dönen toplum çarkları içinde birer dişli olmayı kabul etmeleri gerekir. Zekâ bunu gerektirir ve çarklar ancak böyle işler.

Bir örnek daha vereyim: Bin kişilik bir sinema salonunda yangın çıktığını düşünün. Sinema müdürü anons ediyor, kimsenin paniğe kapılmamasını, ilk sıradan başlayarak salonun boşaltılacağını, böylece herkesin kurtulacağını söylüyor. Bu plana uyan herkes kurtulur. Ama seyirciler bir an önce kendi canlarını kurtarmak için kapıya atılırlarsa büyük bir tepişme yaşanır ve üç beş kişi dışında herkes can verir.

Organize toplumlarla, geri kalmış toplumların temel farkı buradadır. Geri kalmış toplumlar kurnaz bireylere, ileri toplumlar ise kurnazlığı aklına getirmeyen ve kurallara uyan yurttaşlara sahiptir. Demokrasi de ancak böyle toplumlarda yürür. Öbür türlüsü; en kurnaz olanın başa geçip kendi menfaatlerini toplum menfaati olarak yutturmasından ibarettir. Yani bir çeşit diktatörlüktür.

Unutmayın ki her zaman sizden daha kurnaz biri çıkar.

                                                                                                                        İzzet DİLLİ

  
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam4
Toplam Ziyaret94017
Köşe Yazıları
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.439832.5698
Euro34.502534.6407
Hava Durumu
Saat

BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ