idareci

 

Bazı işverenler veya işveren vekilleri emrinde çalışan işçi ve personeli bir dama taşı veya piyon gibi  görmektadirler.Belli bir şirketyada iş sahipleri  bu işyerlerini babadan şans veya kendi imkanları sahip olmuşlardır.Emrinde çalışan insanları bir araç olarak  kendilerine muhtaç gibi görüp kapasitesinin üzerinde işyaptırır karşılığını vermez emeklerini çalar buda yetmemiş gibi elemanın sosyal sağlık pisikolejik aile durumu mali durumunu ve çocuklarının eğitim durumunu sormadan araştırmadan ben seni a işyerimden b işyerime göndermek istiyorum der yada gönderiri çünkü ülkemizde işsizlik sorunu olduğu için o insanlar o işverene muhtaçdır.boyun büker  işverende kendi özel işleri ailesinin çocuklarının özel işlerini yaptırır.

 

Kamuda çalışan bazı amirler atamayla yada seçimle gelir bilhassa seçimle gelenler bizi halk seçti der emrindeki personeli kamu işinden çok kendi özel işlerinde çalıştırırlar  devletin makinelerini kendi arazilerinde kullanırlar vatandaşa hizmet gitmez hizmet istendiğinde paramız yok merkezi yönetim para vermiyor diye suçu iktidar kendilerinden değilse merkezi yönetime atarlar  personelde işsizlikten çekinir işimden olmayımdiye boyun büker çünkü amirlere çok yetki verilmiş halende verilmeye çalışılmakta halbuki memurler devletin bel kemiği sigortası bunların iş güvenliği zedelenirse  tamamen amirlerin görüşüne yönelecek itiraz etme hakkı olmayacak  devletin kanunları amirlerin insiyatifine kalacak çalışanlar genelde amirlerinin görüşü doğrultusunda hareket edecekler düşüncesindeyim.Devletin işlerinin sağlıklı yürütülmesi için memur güvencesinin zedelenmemesi amirlere gereğinden fazla yetki verilmemesi çalışma düzeninin kanunların yetkisi dahilinde yanlış yapan personelin cezasını yine adli makamların vermesini çünkü amirler kendisinden olmayan personeli rahatça harcarlar bu ülkemiz için hayırlı olmaz demokrasinin bir anlamı kalmaz kanatindeyim.iyi bir idareci kuralları ile birkaç görüş sunulmuştur.

  
İdareci nasıl olmalı
İdarecinin gayesi, müessesenin hedefini gerçekleştirecek bir atmosfer hazırlamak olmalıdır.
Bir idareci, elemanları etkileyerek motive edebilmeli; işlere yön verebilmeli, bir işin daha iyi yapılmasını sağlayacak tekliflere daima açık olmalı, eski metotlardan daha tesirli olabilecek yeni yollar aramalıdır.

Bir idareci için gereken özelliklerden bazıları:

1- Düşünebilme kabiliyeti olmalıdır.

2- 
Fikrini rahat ifade edebilmelidir. Düşüncede kalan, söylenmeyen en güzel fikrin kıymeti yoktur.

3- 
Elemanlarını gerektiği gibi yönetmek için kendi alanında kâfi teknik bilgiye sahip olmalıdır.

4- 
Dinamik olmalı, pasif olmamalıdır. Yeniliklere uyabilmeli ve önemli işler yapabilmelidir.

5- 
Dürüst olmalıdır. Elemanlarının ve diğer insanların itimatlarını kazanması şarttır.

6- 
Ruhi yönden de istikrarlı olmalıdır. Şahsi problemini işlerinin dışında tutabilmeli.

7- 
Beşeri ilişkiler konusunda kabiliyeti olmalıdır.

8- 
Organizasyon, yani işleri çekip çevirebilmeli.

9- 
İnsanları sevebilmelidir. Sevgi olmadan bir işi yapmak çok zordur. Elemanlar arasında sevgi varsa başarı olur. Eshab-ı kiramın başarısının sebebi, birbirlerini sevmeleri idi.

10- 
Kolayca haberleşme imkanı olmalıdır.

11- 
Seziş ve anlayış kabiliyeti olmalı, elemanların gerçek ihtiyaçlarını görebilmeli ve ihtiyaçlara cevap verebilecek bir kişiliğe sahip olmalıdır.

12- 
Önce kendini tanımalıdır. Kişi, kendisini olduğu gibi kabullenebilirse, birçok problemi çözer. Kendisini olduğu gibi kabullenmiş kimsenin, başkalarından beklediği takdir ve onlar tarafından kabul edilme hususundaki özlemi de önemli ölçüde azalır. Kendisini olduğu gibi kabul edememiş bir kimse de, hep takdir kazanabilme çabası içinde olur.

13- 
Zekalı, hoşgörülü olmalı.

14- 
Olaylara objektif bakabilmeli, ikna kabiliyeti olmalı, karar verirken hislerine mağlup olmamalı, aklı hakim kılmalı, adilane karar vermeli, farklı muamele etmemelidir. Verdiği karar açık ve kolay anlaşılmalı.

15- 
Şirkete bağlı olmalıdır. Şirket bir aile sayılır. O halde, iş yerini sadece gelir sağlayan bir kaynak olarak görmemelidir. Şirketin menfaatini kendi menfaatinden önce düşünmeli.

16- 
Merhametli olmalı, affetmesini bilmelidir.

17- 
Her iki tarafı dinlemeden karar vermemelidir.

18- 
Sabit fikirli olmamalıdır.

19- 
Tenkit etmemeli, kızmamalı, sabırlı ve soğukkanlı olmalıdır.

20- 
Herkese karşı saygılı olmalı ve iyi davranmalı.

21- 
Elemanlarla laubali olmamalı, ciddi olmalıdır.

22- 
Kendisini üstün görmemeli, kibirlenmemeli.

23- 
Kısa ve net konuşmalı, işi sürüncemeye bırakmamalıdır.

24- 
İşine hakim olmalı, kâr ve zararın nereden geldiğini bilmeli.

25- 
Kendisine düşünecek zaman ayırmalıdır.

26- 
Vaat etmemeli, vaat edilmişse, mutlaka yerine getirmeli.

27- 
Verdiği işin neticesini istemeli ve almalıdır.

28- 
Özür dileyenin özrünü makulse, kabul etmeli.

29- 
Kendisini dili ve hali ile sevdirmesini bilmelidir. Güler yüzlü ve tatlı dilli olmalı.

30- 
Hıyanete meydan vermemeli, haini affetmemeli.

31- 
Elemanlara suizan etmemeli, hüsn-i zan etmeli ve geniş ihtimallerle düşünebilmelidir.

32- 
Öyle davranmalı ki, eleman ceketini nefretinden değil, sevgisinden iliklemeli.

33- 
Eleman, odasına rahatça girebilmeli, yanına gelmekten çekinmemelidir.

34- 
Başarılarını her zaman Allahü teâlâdan, hezimetlerini günahlarından bilmelidir.

35- 
Elemanları kusur işleyince, kabahati kendinde aramalı ve; (Ben iyi olsaydım, onlar hata etmezdi) demelidir. İdareci kızmaz, gücenmez, güler yüzlü, tatlı dilli, sabırlı olur. Affedici ve en çok çalışan olmalıdır.

Elemanların yiyip içmesinde zerre menfaati olmamalıdır. Onların Cehenneme gitmesine sebep olmamalıdır. Her konuşması Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından olmalıdır. Bu zamanda, meşhur olmamak, göze batmamak, fitneye sebep olmamak gerekir.


Başarılı idareci


Başarılı olmak için şunlar mühimdir:
1- Herkesin özelliği ayrıdır. Bir makinenin çalıştırılmasını, ayarlanmasını ve tamirini bildiren bir “el kitabı” vardır. İnsan ise makineden çok daha mükemmeldir. Her eleman için kimlik kartı tutulmalı, özgeçmişi, tecrübesi, kabiliyeti, sağlık durumu, karakteri, inancı vs. tespit edilmelidir.

2- 
Her eleman, âmirinden anlayış bekler. İşi zor, maaşı az da olsa, âmirim anlayışlı diyebiliyorsa, o eleman çalışır. Unutulmuş değil, daima aranır bir eleman durumunda olduğunu hissettirmelidir! Onun da arzuları, ihtirasları, işinin dışında ilgi duyduğu konular vardır. Bunlarla da ilgilenmelidir.

Elemanların çoğu, kendini (bulunmaz Bursa kumaşı, önemli biri) bilir. Herkesin de böyle bilmesini ister. “Kadrimi bilmiyorlar” diye şikayetçi olur. Herkes iltifattan hoşlanır. Aşırı gitmemek şartı ile fırsat düştükçe takdir edici söz söylemeli. “Vazifesini yapmış, teşekküre ne gerek var” dememeli. Onu kazanmanın yolu, takdir edilen eleman olduğunu hissettirmektir.

3- 
Elemanları iyi tanımalıdır! Böylece onların problemlerini çözmek daha kolaylaşır. Yani teşhis isabetli olursa, tedavi zor olmaz. Elemanlar da âmiri iyi tanımalıdır!

Hepsine kendini sevdirmeye ve hepsini sevmeye çalışmalıdır! Her elemana karşı samimi bir ilgi göstermelidir.

Peygamber efendimiz, şerefli arkadaşlarına o kadar ilgi gösterirdi ki, her sahabi, (Resulullah beni herkesten daha çok seviyor) diye düşünürdü. Meşhur bir iş adamı da, (Ben elemanlarımın kötü yönlerini görmem. Hep iyi yönlerini görür ve takdir ederim) diyor.

4- 
Dürüst olmalıdır. İdarecinin adil davranışı elemanları memnun eder. Her şartı herkese aynı şekilde uygulamalıdır! Ayrım yapmamalıdır.

5- 
Verilen sözü muhakkak yerine getirmeye çalışmalıdır! Politikacılar gibi, yapılması zor vaatlerde bulunmamalıdır! Yapılan on iyilik unutulur da, bir kötülük unutulmaz.

6- 
Getirilen teklifleri, uygunsuz olsa bile, takdirle karşılamaya çalışmalıdır! Fikirlerine değer verilen eleman, teşvik edilmiş, çalışma azmi kamçılanmış olur, yeni fikirler üretmeye çalışır.

7- 
İdareci yaptığı hatayı kabul etmeli, suçu başkasına yüklemeye çalışmamalı, elemanların itimadını sarsmamalıdır! Hatayı itiraf, itibar kaybettirmez.

8- 
Elemanların iyi yetişmeleri için, idarecinin iyi yetişmiş olması gerekir. İş yerinin prensiplerini iyi bilmeli ve uymalıdır. İdareci prensiplere kendi uymazsa, başkalarının uymalarını nasıl bekler?

9- 
Alışkanlıklar kolay terk edilemez. Bir eleman, yeni işin gerekçesini anlamadıkça veya kendi için faydalı olacağına inanmadıkça, alışkanlığından vazgeçemez. Genellikle yeniliklere karşı direnme gösterilir. Bu bakımdan yapılacak yeniliklerin sebeplerini elemanlara önceden anlatmak gerekir.
Hiç bilgi verilmez veya eksik verilirse yanlış sonuç çıkarılmasına ve problemlerin çıkmasına yol açar. İşin önemi açıklanmazsa, eleman kendisine önem verilmediği hissine kapılır ve bu his, verimliliğin düşmesine yol açar.

Dedikodu elemanın moralini bozar. Dedikodulara fırsat verilmeden yapılacak işler hakkında kesin bilgiler elemanlara zamanında ulaştırılmalı, önceden haberdar edilmelidir.

10- 
Hiçbir eleman, başkalarıyla kıyaslanmaktan hoşlanmaz. Başkasının işine göre değil, belli standartlara göre kıyas yapılmalıdır. Tenkitler yapıcı olmalıdır. Yıkıcı tenkit hevesi körletir.
Elemanın bir hatasını düzelttikten sonra, artık o iş kapanmalıdır. İma ile de olsa, o işi hatırlatmamalıdır!

11- 
Herkes takdir bekler. İyi yönlerini bulup takdir etmelidir. Eleman sadece fazla ücret beklemez, takdir de bekler. Yaptığı işlerin takdir edildiğini gören eleman daha fazla gayret harcar. Haklı övgü,
elemana cesaret verir ve onun güvenini artırır. Elemanın başarısı üst âmirlere de bildirilmelidir.

12- 
Şikayete karşı bir meyil olur. Şikayetleri anlayışla karşılamalıdır. Şikayeti olan elemanla özel olarak konuşmalı ve ilgi ile ve sözünü kesmeden dinlemelidir. Elemanın fikrinin ne olduğu bilinmedikçe onun problemine karşı gerekli anlayış gösterilemez. Bu itibarla, açık fikirle ve istekle dinlemek gerekir. Şikayeti dinlenilmeyen eleman, âmirinin adaletsiz olduğuna hükmeder. Bu konuda kâfi bilgi almadan ve şikayet edileni dinlemeden karar vermekten sakınmalıdır.

Şikayetleri, bir problem halini almadan, işin başında önlenmeye çalışmalıdır. Elemanın kırgın olup olmadığına bakmalıdır. Mesela, işe karşı isteksiz mi, saygısız mı, hırçın mı? Bunları tespit etmeli, şikayetin özel olarak açıklanmasına imkan vermelidir. Şikayet halledilmemişse, araştırma yapabilmek için mühlet istemeli, bu müddet içinde olay küllenir veya iyice netleşebilir.

13- 
Elemanla münakaşaya girmemelidir. Eleman üzülerek ayrılırsa, homurdanarak çekip gider.
İlgi ile dinlenirse, o da âmiri dinlemeye mecbur kalır. Âmir ses tonu ve davranış yönünden sakin olmalı, anlayışlı görünmeye çalışmalıdır.

14- 
Bir elemana aşina olduğu işler hakkında sorular sormak, ona âmirin yanında önemli bir kişi olduğu hissini verir. Sorular sormak yoluyla eleman yumuşatılabilir. Pazarlamacılar genelde evet şeklinde cevaplandırılması gereken sorular sorarlar.

15- 
Eleman, genellikle âmiri örnek alır. Âmir, randevusuna geç gelir, verdiği sözde durmazsa, aynı tutum elemanda da görülebilir. Bu itibarla elemanlara iyi örnek olmalıdır.

Elemana güvenildiği ve vazifesini yapacağından emin olunduğu söylenir veya hissettirilirse, o eleman da işine karşı heyecan uyanır. Zaten idarecilik, elemanların emek ve gayretlerine yön verme işidir. Elemanlara karşı, samimi ve dürüst davranmalı, şahsiyetlerine değer vermeli, kabiliyet, bilgi ve tecrübesinden tam olarak istifade etmeye çalışmalıdır.
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam45
Toplam Ziyaret94355
Köşe Yazıları
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.429932.5599
Euro34.801134.9406
Hava Durumu
Saat

BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ