gelin alma

 

köşe yazım
 

               TÜRKLERDE  GELİN ALMA KÜLTÜRÜMÜZ

               TÜRKLERDE KIZ İSTEME

   Kızla-erkek kendi aralarında anlaşmış ve evliliğe karar vermişlerse iki taraf önce konuyu kendi ailelerine acarlar, konuşurlar. Ailelerinin görüşlerini alırlar iki tarafta olumlu düşünüyorsa erkek tarafı , kız tarafına haber gönderir hayırlı bir iş için size geleceğiz der.

   Kız tarafının olumlu bir cevap vermesiyle belirtilen bir günde ,akşam yemeğinden sonra oğlan babası-annesi akrabalarından büyüklerini de yanına alarak kız istemeye giderler.

   Kız tarafı da hazırlıklarını yapar, oğlan tarafını bekler. Oğlan tarafının gelmesiyle kız isteme merasimi resmen başlamış olur. Her iki tarafta da bir sessizlik vardır. Konuşma hakkı her iki tarafın büyüklerine düşer. Gençler dinler. Önce kız tarafının ,oğlan tarafına “hoş geldiniz” der.Oğlan tarafının mukabil karşılığından sonra kısa bir süre havadan-sudan konuşulur. Bu arada kız kahveleri gelir.Sıra ile herkese verilir. Oğlanın kahvesi ise ayrıca tuzlu olarak ona verilir. Oğlan tuzlu kahveyi içerek kızı ne kadar çok sevdiğini gösterir. Kahveler yarım içildikten sonra oğlan tarafının babası veya bir büyüğü “Allahın emri peygamberin kavli ile kızınızı, oğlumuza istiyoruz.Sizde uygun görürseniz kızınız ,kızımız ,gelinimiz olsun ”der.

   Kız tarafının ailesinin  görüşleri alınır. Oğlan tarafı gerekli açıklamaları yaptıktan sonra kız babası , annesine bir de kıza soralım der. Kıza odasında kardeşi annesiyle sorar olumlu cevap alınca içeri gelir, babasına tamam işareti yapar. Kız babası “hayırlı olsun” der.

   Bu cevap evet anlamına gelir. Bunun üzerine kız ve damat adayı anne ve babadan başlayarak büyüklerin ellerinden öperler. Ardından tatlılar yenir, çaylar içilir. Çay sohbetinden sonra  da müsaade alınarak kalkılır.

   SÖZ KESME

   Kız istemeyi takip eden üç gün içinde söz kesmeye gidilir. Söz kesme oğlanın anne-babası  ve yakın akrabaları giderler. Giderken yanlarında geline hediye olarak bir altın bilezik, bir takım elbise, bir çift ayakkabı , bir çift terlik vb. hediyeler götürür.

   İki ailenin uygun gördüğü kişi kısa ve anlamlı bir konuşma yaparak söz yüzüklerini takar, hayırlı olsun dilekleriyle kurdeleyi keser. Oğlanın annesi kıza bir bilezik takar. Yakınları da gerekli gördükleri hediyeleri kıza verirler. Söz töreninden sonra;

   Kız evi de gelenlere çay türünde ikramlarda bulunurlar. Daha sonra oğlan tarafı müsaade isteyerek kalkarlar.

   NİŞAN TÖRENİ

   Sözden sonra sıra nişan törenine gelmiştir. Nişan hazırlıkları oğlan-kız tarafı ile birlikte ortak alınacaklar alınır. Daha sonra oğlan tarafı ayrı, kız tarafı ayrı kendine göre nişan alış-verişi yaparlar.

   Nişan töreninde oğlan v kız tarafı davet etmek istedikleri tüm akrabalarını,yakınlarını davet ederler.

   Tören genelde kız evinde aile içinde yapılır. Bazı aileler maddi durumuna göre salonda  büyük nişan yaparlar. Nişan düğünü aratmayacak şekilde şarkılar , türküler eşliğinde oyunlar oynanır. Ara verilerek sıra nişan yüzüklerinin takılmasına gelir. Gelin bu günün anısına nişan elbisesi giyer. Güveyde şık giyimiyle dikkatleri üzerine çeker.

   Kız –oğlan ortaya çağrılır. İki ailenin ortak görüşünde birleştiği kişi nişan yüzüklerini anlamlı bir konuşma sonunda , önce kızın - sonra oğlanın parmağına takar. Yüzüklerin kurdelelerini kesmek için oğlan tarafı bir miktar para verir. Verilen paranın miktarı önemli değildir. Para sonra kızın erkek kardeşine verilir.

   Yüzüklerin kurdelesi kesildikten sonra nişan pastası gelir. Gelin -damat adayı  birlikte pastayı keserler. Birer lokma karşılıklı olarak birbirlerinin ağızlarına koyarlar. Evlilikleri ve hayatları mutlu-huzurlu olsun diye . Daha sonra oğlan tarafından getirilen ziynetler , eşyalar geline takılır. Oğlan ve kız aileleri hediyelerini takarlar. Bir süre daha eğlence devam eder. Daha sonra oğlan ailesi müsaade ister.Kız tarafı da oğlan tarafını uğurlar. Bu şekilde nişan töreni yapılmış olur.

   On beş gün sonrada kız tarafı oğlan tarafına bir gurupla giderek nişan karşılığı götürürler  Artık nişan gelenekleri tamamlanmıştır.

   ÇEYİZ GÖTÜRME;

  

   Düğünden on beş gün önce gelinin çeyizi, oğlanın annesi ,babası, kardeşleriyle evden çıkarır , kız tarafından bir gurupla,  oğlan evine götürülür. Oğlan evine serilir, oğlan evi hazırlanır. Artık damat ve gelin evi hazırdır.

   KINA GECESİ

   Kına gecesi ayrı bir önem ve özellik göstermektedir. Evlenecek olan kızın ailesi ve yakınları ,arkadaşlarıyla kadın kadına geçireceği bu son gecedir. Kına kadın davetlilerle yapılır. Kına düğünü olarak da bilinen gelin alma gününden bir gün önceye rastlayan gece yapılır.

   Kına gecesi hüznün yoğun olarak yaşandığı bir gecedir. Bu gelenek hala günümüzde her bölgemizde yaşanmaktadır.

   Bugün büyük kentlerimizde ve şehirlerimizde hayat şartlarının ağır olması nedeniyle artık düğün yapılmadığı için nikahla evlilikler yapılıyor. Bu nedenle kına geceleri salonlarda veya çay bahçelerinde  düğün gibi eğlenceye dönük bay- bayan karışık olarak yapılmaktadır.

   Kına eğlencesi ; el kınası, gelini kınaya çekme, kına düğünü, kına gecesi gibi çeşitli adlarla söylenir.

    Kına yakmak eski İslam  geleneklerindendir. Kınanın eşleri birbirine sevgili yapmak amacıyla yakıldığı bilinmektedir.

   Kına ; gelin ve davetlilerin ellerine yakılarak, evliliğin bir anlamda kutlanıp, kutsanmasıdır.

   Kına gecesinde; yörelere göre değişik uygulamalar gösterir. Geline yakılacak kına , oğlan evi tarafından alınır. Çoğu zaman kız evine bir gün öncesinden çerezlerle birlikte  gönderilir. Oğlan evi uzaksa , o zamanda gelirken götürülür.

   Özenle hazırlanan kına tepsisinde çerezler, tatlılar, kına çöreği veya kına helvası bulunur.

   Kınacılar gelinceye kadar kız evine veya belirtilen yere gelenler eğlenceye devam ederler.

   Oğlan evinin gelmesiyle kız evi hüzünlenir.Oğlan evinden gelenler karşılanır, ağırlanır. Oyunlar, eğlenceler bir süre devam ettikten sonra sıra kına yakılmasına gelir.

   Bazı yörelerde gelin kıyafetini değiştirir, başına al duvak örtülerek veya gelinlik giydirilerek kına için hazırlanır.

   Gümüş veya bakır tas içerisinde kına getirilir. Evinde huzurlu, mutlu olan bir kadın tarafından kına yakılır. Kına yakılırken gelinin sağ elinin içine altın konur.Üzerine kına yakılır.Bu hem bereket dileği, hem de geline baht açıklığı ,huzur, mutluluk getirmesi dileğine yöneliktir.

   Kına yakılırken; gelin ve akrabaları söylenen türkü ve ağıtlarla ağlarlar. Gelin ağlamasa ağlayana kadar devam edilir. Gelinin eli kına mendiliyle bağlanır.

   Kına yakıldıktan sonra kalan kınalar genç kızlara ve kadınlara dağıtılır. Dağıtılan kınanın içine para konur. Dağıtım sırasında bu para kime çıkarsa darısı unun başına denir.  Eğlence bittikten sonra herkes dağılır. Kızın yanında genç kızlardan arkadaşları kalır. Sabaha kadar beraber olurlar.

   Damada yakılacak kına kız evinde hazırlanır, oğlan evine gönderilir.Kına salonda yapılırsa ,oğlana da orada kına yapılır.

   Ortaya getirilen damadın avuç içine veya serce parmağına kına yakılır. Kına yakıldıktan sonra kız evinden gönderilen mendille damadın eli bağlanır.

   Gelin eline konan altını kolye yapar, ömür boyu taşır.

   GELİN ALMA GÜNÜ;

   Gelin alam ; gelinin baba ocağından alınıp , oğlan evine veya salona götürülmesidir.

   Kız beğenme, görücülük, dünür, söz kesme , nişan, düğün hazırlığı , çeyiz düzme , kına gecesi derken sıra düğün gününe gelir.  Gelinin oğlan evine götürülmesine  gelin alma denir.

   Oğlan tarafı kız evine arabalarla gelir. Kız evine gelindiğinde ; kız evine gelen oğlan tarafı kadınları içeri girmek için kapı açma parası verirler. Diğer gelenler dışarıda beklerler, kadınlar içeride gelini hazırlarlar.

   Kız evi önünde bekleyen yöreye göre ; davul- zurna, kemençe-tulum ile oyunlar oynanır. Silahlar sıkılır

   Gelin alıcılar uzaktan geliyorsa gelenlere yemek verilir. Yakın ise buna gerek yoktur.

   GELİNİN BABA EVİNDEN ÇIKIŞI;

   Kız babasından izin alındıktan sonra sıra gelinin çıkarılmasına gelir. Gelinin beline babası yada erkek kardeşi tarafından kırmızı ince işlenmiş kuşak veya kurdele bağlanır. Kız ailesiyle helalleşir. Büyüklerinin elini öper.

   Gelinin sandığı alınırken , gelin sandığının üzerine oturan kardeşine  de sandık parası verilir. Bu arada gelin hem mutluluktan, hem üzüntüden ağlar.

   Gelinin bir koluna kendi aile büyüklerinden biri,babası- kardeşi, diğerine oğlan tarafından birisi girer. Son zamanlarda bu kişi damat olmaktadır.

   Gelin kapıdan çıkarken yeni evine bereketiyle gitsin diye , buğday, leblebi şeker gelinin başına atılır.

   Gelin evden çıkarılırken oğlan tarafı , kızın erkek kardeşine kapı açma parası verir.

Gelin dualarla kapıya çıkarılır. Davullu-zurnalı veya kemençeli-tulumlu gelin alma havası eşliğinde gelin arabaya bindirilir. Gelin konvoyla götürülür, konvoyun önünü kesenlere para verilir. Buna düğün bahşişi denir.

 

   GELİNİN OĞLAN EVİNE GÖTÜRÜLÜŞÜ;

   Düğün töreninde herkes gönlünce eğlenir. Bir süre  törene ara verilerek takı takma merasimi yapılır. Ardından 8-10 katlı pasta gelir . Pastalar kesilir. Damat ve gelin pastadan birbirlerinin ağzına koyarlar. Geri kalan pasta davetlilere dağıtılır. Daha sonra eğlenceye devam edilir. Düğün töreni bittikten sonra yine aynı gelirken olduğu gibi konvoyla gidilir

   GELİNİN OĞLAN EVİNE GELMESİ;

   Gelin arabadan inmeden önce kaynana veya kayın baba gelin indirmelik hediye veya bir miktar para-altın vermek zorundadır. Bu hediyenin büyüklüğü  ailenin varlık durumuna bağlıdır.

   Gelin arabadan dualarla indirilir. Günümüzde eski köy adetleri kalmamıştır. Eskiden yapılan bir çok gelenekler çok az yöremizde yapılmaktadır.

   Gelin evin kapısı önüne geldiğinde ağzına yağ- bal sürülür, tatlı yedirilir. Bir lokum veya baklava ikiye bölünerek , yarısı geline ,  diğer yarısı damada yedirilir. Evlilikleri tatlı olsun diye.

  

   GELİNİN OĞLAN EVİNE GİRMESİ;

 

   Gelin ; sağ ayağı ile eşikten atlayarak  oğlan evine girer. Günümüzde gelin –damadın kucağında evin içine girer.

   Gelinle damat bir odaya alınır. Yine evliliğinin mutlu, huzurlu olması için birlikte şerbet içirilir. Damat gelinin yüzünü görmek için yüz görümlüğü olarak altı taktıktan sonra gelinin yüzünü açar, alnından öper.

   Günümüzde olmamakla birlikte erkek  sadıç damada ,kadın sadıç da geline öğüt verirler. Daha sonra damatla gelin odasına girer, damat iki rekat şükür namazı kılar. Evliğinin huzuru, mutluluğu için dua eder.

   BABA EVİNE EL ÖPMEYE GİTME

   Yedi gün sonra damat eşiyle kız babası evine el öpmeye gelirler. Mutlu ve huzurlu olduklarını ifade ederler.

   Allah bütün evlenenleri mutlu, bahtiyar etsin .Hayırlı evlatlar versin Amin…HARUN KARA

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam46
Toplam Ziyaret94686
Köşe Yazıları
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.201632.3307
Euro34.675034.8139
Hava Durumu
Saat

BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ