soykırımlar


 
 

                        DÜNYADA TÜRKLERE YAPILAN SOYKIRIMLAR

                                                                                                                        Soykırım icra kurumu ABD, Fransa, Rusya, Çin, Ermeni, İngiltere’den oluşan kurumdur. Kendi yaptıkları soykırımları aklayarak kendi dışındaki tüm milletlere soykırım yargılaması yapmaktadır.

Türklere Uygulanan Soykırımlar...

İnsanlar “Sözde Ermeni Soykırımı” sözünü kullanırken zamanla “Sözde” kelimesi unutuluyor ve “Soykırım” olarak anılıyor. Bu bir psikolojik stratejidir. Spikerlerde aynı hatayı yapıyorlar. O yüzden Sözde Ermeni
Soykırımı yerine Batinin Ermeni İddiaları tabirini kullanmak daha makuldür.

1930 yılında kullanıldı ilk kez Soykırım kelimesi. Soykırım yasası 1948 yılında oluşturuldu ve o yıldan önceki olayların hukuken yargılanması söz konusu olamaz. Bu yasa Birleşmiş Milletlerce hazırlanmıştır. Raphael Lemkin Den Haag ta oluşturmuş olduğu ekip ile ilk olarak soykırım tabirini çıkartmıştır. Bu terim hukukçularca oluşturulan bir terimdir. Tarihçiler soykırım ile 1970 yılından sonra ilgilenmiştir. Lemkin’in şu iddiası ilginçtir: Hitler savaşı kazanmış olsaydı İngiltere ve Fransa’yı soykırımdan yargılayacaktı. Yani bu iddiadan şunu çıkartabiliriz: Soykırım teriminin fikir babası olan Lemkin, Soykırım iddiasında ancak güçlüler bulunabilirler. Hukuk güçlülerin hukukudur.

SOYKIRIMI İKİ BÖLÜMDE İNCELEYELİM:



1) Siyasi soykırım

2) Kültürel soykırım

Ülkeler soykırım taslağını oluşturmak için bir araya geldiklerinde şu şekilde soykırım pazarlığına başlamışlardır. Sovyetler birliği Siyasi katliamların, ABD, İngiltere ve Fransa ise Kültürel katliamların soykırım kavramından çıkartılmasını istemişlerdir. Yani her ülkede aksi taktirde kendilerini yargılamak durumuna düşeceklerdi. Bu bir soykırım pazarlığıydı. Oysaki Soykırımın anlamı: Ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu kendi çıkarları için yok etmektir.

Soykırım icra kurumu ABD, Fransa, Rusya, Çin, İngiltere’den oluşan kurumdur. Kendi yaptıkları soykırımları aklayarak kendi dışındaki tüm milletlere soykırım yargılaması yapmaktadır. Kendi devletlerinin yaptıkları soykırımı da aklamaktadırlar. Ne gariptir ki soykırım icra kurumu tamamen sistematik soykırımı kendileri uygulamaktadır. Bunların çocukları olan İsrailliler gizli kamp ve ceza evlerindeki yaptıkları ve yapmakta oldukları katliamları hukuki olarak yasallaştırmışlardır.

Herkes kendi kapısının önünü süpürsün:

Sözde medeniyet ülkesi Fransa Cezayir de 1 milyon kişiye işkence uyguladı. Bu soykırım kavramına girmiyor nedense.

*18. yüzyılın sonlarında mevcut Fransa 21 milyon Zaireliye soykırım uygulamıştır.

*İngilizler 2 milyon Kenyalıyı öldürmüştür.

*Christoph Colomb milyonlarca kişiyi katletti

*İtalyanlar 1 milyon Bedeviyi zehirleyerek ve açlığa terk ederek soykırıma uğrattılar.

*George Washington Vahşi hayvanların (Kızılderililerin) imha edilmesi gerektiğini belirtti ve katlettirdi.

Amerikalıların soykırım savunmaları çok ilginçtir: Sonuna kadar öldürmedikçe soykırım sayılmaz. Yani 200 milyon Kızılderili den 199 milyonunu öldürüp de 1 milyonunu yaşatırlarsa soykırım olmazmış…

Amerika günümüzde Türkmen ve Araplara karşı  Irakta 
zehir içeren kimyasal silahlar kullanmaktadır Bu topraklar Amerikalılarca zehirlenmiştirler ve ancak 45000 yıl sonra eski haline döneceklerdir. Buda modern bir soykırımdır.

TARİHTE TÜRKLERE UYGULANAN  SOYKIRIMLAR:

RUMLARIN KIBRIS'TA TÜRKLERE UYGULADIGI SOYKIRIM

Ingilizler 1912-1974 döneminde Kıbrıs adası üzerindeki
egemenliklerini
sağlamak amacıyla Rumların ENOSIS'i gerçekleştirmelerine göz yumup
Türklere
karşı saldırı başlattırdılar. 1912'de adada yasayan Rumlar Kıbrıs’ın
35
ayrı
noktasında Türklere ait is-yerleri, camii ve evleri yakıp yıkmaya
insanları
katletmeye başladılar. 1952 yılında EOKA adli terör örgütü kuruldu.
EOKA
sistematik bir biçimde başlattığı saldırılarda 100 Türk'ü, 100
İngiliz
vatandaşını öldürerek 30 Türk köyünü yaktı. 1963 yılında EOKA'cı lar
yeni
bir
etnik temizleme planını devreye soktular, bu saldırılarda 500 Türk
öldürüldü, 130 Türk köyü yakıldı, 25 bin Türk evlerini terk etmek
zorunda
kaldı.

YUNANLILARIN BATI TRAKYA'DA TÜRKLERE KARSI ASIMILASYON YOLUYLA
UYGULADIGI ETNIK VE KÜLTÜREL SOYKIRIM

1923 yılında Lozan'da imzalanan Türk ve Yunan azınlıkların
karşılıklı
mübadelesine ilişkin anlaşmanın ardından Yunan hükümeti Bati Trakya
bölgesinde yasayan Türkler üzerinde sistemli olarak etnik ve kültürel
soykırım başlattı. Bölgenin büyük bir bölümünü askeri bölge haline
getirip
sıkıyönetim ilan edildi. Köyler arasında geliş-gidişler izne
bağlandı,
Türk
azınlığın pasaportlarına el konuldu. Türklerin hukuki, siyasi,
kültürel ve
dini haklarının kısıtlanması ibadetlerine izin verilmemesi gibi yoğun
baskılar sonucu 400 bin Türk bölgeyi terk etmek zorunda kaldı.

BULGARLARIN TÜRKLERE KARSI UYGULADIKLARI ETNIK VE KÜLTÜREL SOYKIRIM
1970-89 yılları arasında Bulgar hükümeti Bulgarlaştırma adi altında
ülkede
yasayan 1,5 milyon Türk, Pomak ve Çingeneye karşı bir asimilasyon
kampanyası
başlattı. Ülkede yasayan 310 bin Türk'ün isimleri polis zoruyla
Bulgar ve
Hıristiyan isimleriyle değiştirildi. Türkçe eğitim veren okullar,
üniversitedeki Türk filolojisi bölümleri, Türkçe gazeteler ve camiler
devlet
emriyle kapatıldı. Çocukların sünnet ettirilmesi yasaklandı. Çocuklar
bu
yasağa rağmen sünnet ettirilip ettirilmediğini kontrol edilmek için
zorla
sağlık merkezlerine gönderildi. Mezar taşlarının üzerindeki Türkçe
isimler
yüzünden mezarlar yıkıldı, talan edildi. Türklerin Türk motifli
giysiler
giymeleri yasaklandı. Bu baskılara dayanamayıp protesto gösterileri
yapan
Türklerin üzerine askeri birliklerce ateş acildi. 1.000 Türk
Belenendeki
toplama kampına gönderildi. Baskıların giderek artması sonucu 360 bin
Türk
zorunlu olarak Türkiye'ye göç etmek zorunda kaldı.

31 Mart Soykırımı31 Mart 1918 yılında Ermeniler başta Bakü olmak üzere Şamahı, Guba, Kürdemir, Salyan ve Lenkeran şehirlerinde büyük soykırımlar yapmıştır. Sadece bir gün içerisinde Bakü’de 12 bin Türk öldürülmüştür. Bazı dış kaynaklara göre bu sayı 25 bin civarındadır. Şamahı şehrinde öldürülen Türk sayısı 7 bindi. Azerbaycan’da Mart ayında devam eden katliam ve soykırımlar Eylül ayına kadar devam etmiş ve Nuri paşa komutasındaki Kafkasya İslam Ordusu’nun duruma el koymasına kadar devam etmiştir. Bu katliamlar sırasında toplam 50 bin Azerbaycan Türkü öldürülmüştür. Kafkasya İslam Ordusu ise 1.100 asker ve 30 subay şehit vermiştir. Bugün Azerbaycan’ın çeşitli yerlerinde bu askerler anısına şehitlikler yapılmıştır. Bu gün 31 Mart 1998 yılından itibaren Azerbaycan Türklerine karşı yapılan soykırım günü olarak anılmaktadır.Hocalı Soykırımı26 Şubat 1992 yılında Azerbaycan’ın Yukarı Karabağ bölgesindeki Hocalı kasabasında Ermenistan ordusu sivil, kadın, çocuk, yaşlı ayırımı yapmadan 613 kişiyi en ağır işkenceler uygulayarak soykırıma tabi tutmuştur. Katledilenlerin 83’ü çocuk, 106’sı kadın ve 70’den fazlası ise yaşlıydı. Bu katliamdan toplam 487 kişi ağır yaralı olarak kurtulmuştur. 1275 kişi ise rehin alınmış, 150 kişi ise kaybolmuştur. Cesetler üzerinde yapılan incelemelerde cesetlerin yakıldığı, birçoğunun kafa derilerinin yüzüldüğü, gözlerinin oyulduğu, kulakları, burunları ve kafaları ile vücutlarının çeşitli uzuvlarının kesildiği görülmüştür. Aynı vahşetten hamile kadınlar ve çocuklar bile nasibini almıştır. Ermeniler tarafından Hocalıda gerçekleştirilen bu vahşet, uluslararası camianın suç olarak kabul ettiği soykırım ve insanlığa karşı suçlar kapsamındaki tanımlamalarla birebir örtüşmektedir.ÇİN’ de,RUSYA’ da, BALKANLAR’ da ,KIBRIS ’da, IRAK’ da  Soykırım ve  Türk Katliamı


Türklerin köle gibi çalıştırıldığı yetmiyormuş gibi Türk kızlarına sarkıntılık yapan Çinlilerin tacizlerine sessiz kalmayan Doğu Türkistanlı gençlerin tepki göstermesi olayların fitilini ateşlemiş ancak Çin ordusu olayın tam tersi olduğunu Çinli kızlara ve çocuklara yönelik Türklerin yaptıklarına karşı hareket olduğunu iddia ediyor. 
Bu senaryoya orada yaşayan binlerce Üniversiteli ve Akademisyenler inanmamış tepkilerini dile getirmek için olayları protesto etmiş, Çin Polisi saldırı ve ateşle karşılık vermiş çıkan olayda 500’ü aşkın Türk öldürülmüştü. Köleliğe, cinsel istismara boyun eğmeyen gençlere karşı etnik savaş başlatarak sindirmek, zaten bölgede varlıklarını istemedikleri Türkleri artık bölgelerinden silmek dertleri.
Orta Asya Türklerine yaşatılan baskılara, yapılan köle muamelesine sessiz kalınmadıkça katliamın boyutlarının genişlemesinden endişe ettiğim gibi Kaşğar’da yine olaylara tepki için düzenlenen miting de binlerce Türk’ün katledilmesi ve geride kalanların yaşam ile ölüm arasında yaşatılmaları olayların bununla kalmayacağını gösteriyor.
 Çin uyguladığı “asimilasyon politikası” ile sindiremediği Türkleri böylesi bir vahşetle asimile etmeye çalışıyor.
Uygur Türklerine yaşatılanlar bu olaylarla ile sınırlı değil. Türkistan bölünmüş Uygur Türklerinin yaşadığı bölgeye Doğu Türkistan adı verilmiş, Rusya ise elinde tuttuğu Türkistan topraklarını “böl, parçala, sömür” politikası ile parçalamıştı. Özbekistan, Kırgızistan, Türkmenistan, Tacikistan ve Kazakistan olarak bölgelere ayrılmıştı. Toprakları elinden alınan, kendi topraklarında köle gibi yaşayan Uygur Türkleri zulümlere daha ne kadar dayanabilir ki?
Elbette dayanamayacaklar…
Kırım Türk’lerine de aynı acılar yaşatılmamış mıydı? 
Küçük Kaynarca Antlaşması ile Osmanlı’dan kopartılıp birçoğu vatanlarından sürgün edilmişti. Kalanlar ise 2. Dünya savaşı sonrası 1944 yılında Stalin’in emri ile Kırım Türk’leri binlercesi vagonlara, bir kısmı da teknelere doldurulmuştu. Tekneler Karadeniz’de batırılırken, Vagon yolculuğu yapanlara ise inmelerine izin verilmemiş, aç susuz havasız bırakılarak ölüme mahkum edilmişti. Camileri yakılmış, mezarları sökülmüş Kırım Türk’lerine ait tarihi, kültürel ne varsa ortadan kaldırılmıştı.
Ya Balkanlar da yaşayan Türkler;
Osmanlı İmparatorluğunun parçalanma sürecinde Balkanlar da yaşayan milyonlarca Türk katliamdan kurtulmak için göç etmiş, bu esnada birçok Müslüman Türk katliamlar nedeni ile hayatını kaybetmişti. Bağımsızlığını kazanan Yunanistan Mora’daki Türkleri göçe zorlamış yine binlerce Türk katledilmişti.
Yavru vatan;
Kıbrıslı Rumların, Kıbrıslı Türklere karşı uyguladığı etnik ve kültürel soykırım devam ediyor. Talat ise toprakları vermeye şimdiden hazır.
Yakın tarih;
Irak’ ta 1,5 milyonu aşkın insan katledildi. Halen bu baskılar ve insanlık dışı muameleler de devam ediyor.
Bunları da ekledim çünkü her fırsatta bizi soykırım ile suçlayıp, yapmadığımıza ilişkin” savunma psikolojisi” içine hapsedip, siyasi otorite kurmamıza yıllarca engel olundu.
Çin’in yaptığı da tıpkı Ermenistan gibi soykırım yapıp kendini haklı çıkarmak, ilkelerini ön planda tutarak uluslar arası alanda kendisine haklı yer bulmak gayreti. Bu nedenle gerçek bilançoyu açıklamıyor. 
Hayali Kürdistan peşinde koşanlar gibi; kimi toprakları içinde yaşayan Türkleri sindirmeye çalışırken, kimi topraklarında yaşadığı devletine karşı vatandaşları kışkırtıyor. 
Siyasi çıkarların, toprak hesaplarının, güçlü olmanın koşulunu; parçalamaktan, katledip yok etmekten geçtiğini düşünen güçler hiç vazgeçmeyecek.
Ne için?
Coğrafi konumu önemli stratejik bölgede diye Türk’ü katletme hakkına kimse sahip değil.
Bu insanlık dramına, soykırıma tepki gösterecek vicdanlı, yürekli devlet adamlarımızı göreve çağırıyoruz.
gözünüzden Hayal perdelerini kaldırın, kaldırın ki yüzyıllardır yapılan zulümler,katliamlar,soykırımlar son bulsun .

SONUÇ OLARAK;Yeter artık yıllardır.ERMENİLERİN-KIBRISTA-IRAKTA-BALKANLARDA - ÇİNLİLERİN VE RUSLARIN TÜRKLERE UYGULADIKLARI BASKI, ZULÜM, KATLİAM ,SOYKIRIMA sesiz kaldık. Artık kalamayız.Bu utançla yaşayamayız.Çin zulmü ve Rus zulmü altında yaşayan TÜRKLERE sahip çıkılmalı, hakları savunulmalı, Bağımsız Devlet olmaları için gerekli çalışmaların, lobilerin, tanıtımların ve desteklerin, yapılması, sağlanması için en büyük görev TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİNE DÜŞER.Dünyada söz sahibi olmak, önder ülke olmak sözünü ve büyüklüğünü YURTTA BARIŞ, CİHANDA BARIŞ ilkesi ışığında TÜRKİYE göstermelidir.Türklerin Dünyada yaşadığı soykırımlar hoşgörü içinde kalmamalı, belgelerle, kitaplarla, Türk lobileriyle Dünyaya anlatılmalı. Bunun için gerekli çalışmalar yapılmalı.Dünyanın her yerinde soykırıma, katliama uğramış TÜRK ŞEHİTLERİNİN ANISINA  soykırım yapılmış  ülkeleri anlatan SOYKIRIM MÜZESİ VE ANITI yapılmalıdır. Bu bir insanlık görevidir. Çok geç kaldığımız  çalışmaya hemen başlamalıyız.AYRICA:ANKARA ‘da ,  Yukarıda belirttiğim soykırımları içeren ,Tarihleriyle anlatan, resimleriyle gösteren TOPLU SOYKIRIM MÜZESİ VE ANITLARI ayrı, ayrı yapılmalı. Türkiye’ye gelen Dünya ülkelerinin Devlet adamları ve liderleri ayrıca Tüm dünya  insanlarının  yapılan müze ve anıtları ayrı ,ayrı  gezerek gerçekleri öğrenmeli, tarihi unutmamalı. Bu şekilde tarihi başkente taşımış oluruz ki bu Türklere yapılmış en büyük hizmet olur. Dünya milletlerini aydınlatma adına…TÜRKLÜK BEDENİMİZDİR, İSLAM RUHUMUZDUR.RUHSUZ BEDEN BİR CESETTİR.            HARUN KARA Eğitimci-Yazar-Şair 
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam58
Toplam Ziyaret94698
Köşe Yazıları
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar32.201632.3307
Euro34.675034.8139
Hava Durumu
Saat

BU ALANA REKLAM VEREBİLİRSİNİZ