New York'ta bir bankanın önünde duran son model Rolls Royce otomobilden inen adam, hızlı adımlarla bankaya girdi ve önüne çıkan ilk görevliye, bireysel kredi için başvuruda bulunmak istediğini söyledi. Görevli onu, müşteri temsilcisine götürdü. Adam, çok acele bir is için Avrupa'ya gitmek zorunda olduğunu ve bu nedenle bir hafta vadeli beş bin dolar krediye gereksinim duyduğunu söyledi. Müşteri temsilcisi kısa bir araştırma yaptıktan sonra. "Ticari ve mali sicilinizi inceledik. Bu krediyi almanız için bir engeliniz yok" dedi ve ekledi: Fakat bir konuyu belirtmeliyiz. Bizim bankamızla daha önce hiç çalışmamışsınız. Banka olarak sizi resmen tanımıyoruz. Bu nedenle, söz konusu krediyi verebilmemiz için karşılığında sizden bir teminat almak zorundayız". Adam cebinden Rolls Royce'un anahtarını çıkardı, bankanın müşteri temsilcisine uzattı: "Çok acelem var, uçağa yetişeceğim." dedi. "kap ıdaki Rolls Royce' umu teminat olarak alabilirsiniz". Kredi işlemleri çok hızlı bir bicimde tamamlandı. Banka Rolls Royce otomobili bankanın garajına çektiler, adama da beş bin dolar krediyi verdiler. Müşteri temsilcisi, kişisel merakını gidermek için bir hafta boyunca özel bir araştırma yaptı ve bankalarının bu yeni müşterisinin çok büyük bir is adamı ve çok büyük bir servet sahibi olduğunu öğrendi. Bir hafta sonra adam yeniden gelip, borcunun anaparası beş bin dolarla, bir haftalık faizi dokuz bucuk doları ödedikten sonra, müşteri temsilcisi bir turlu yenemediği merakının dürtüsüyle sordu: "Sizin, çok büyük bir is adamı ve çok büyük bir servetin sahibi olduğunuzu öğrendim" dedi. "Yalnızca kişisel merakımdan soruyorum. Lütfen söyler misiniz, sizin için çok küçük bir miktar olan beş bin dolarlık krediye neden gereksinim duydunuz?" Adam hafifçe gülümsedi: "Siz de bana lütfen söyler misiniz?" dedi. "Böyle lüks bir otomobili, New York'ta hangi kapalı garaja, bir hafta boyunca d okuz bucuk dolara bırakabilirsiniz?(para kazanmak sadece çalışma ve hırsla olmaz,zeka da gerekir..)
YAŞAM NEDİR
Gökyüzünde dünyayı yaşarkensonsuz özgürlüğümle birlikte,yaşam arıyordum ne olduğunu bilmeden…Bir su damlasıydımşgüneşin ışıklarından renklerle oynayan,karanlıklarda yıldızlarla koşan…Mutluydum rüzgarla birlikte maviliğe savrulurken,mutluydum kuşlarla kanat çırparken,mutluydumgökkuşağı olup renkleri saçarken…Takılmışken bir buludun peşine,görürdümyaşayanları yeryüzünde…Hepsi zamanla koşar gibi,hebirşeylerin peşinde…Bazen bir kuşun kanadına karışır,uçardım onunla rüzgara karşı,çığlıklarla birlikte…Yaşam sorardım kuşlara nedir diye?Özgürlük derlerdi bana…Göklerde özgürce kanat çırpabilmek,rüzgara karşı kaldırmak…Ama yağmur yağdığında özgürlükleri elinden alınır,ağırlaşan kanatları daha fazla çırpınamazdı damlalar karşısında…Sığınırken bir kaya kovuğuna,özgürlüklerini teslim ederlerdi yağmura,sessizce…
Karıştım bir gün yağmur damlalarının arasına,gücü hissedebilmekiçin.Toprağa karışmak istedim,çoğalmak istedim,azgın bir nehir olup akmak istedim,deniz olmak istedim,yaşamı bulmak istedim,yaşam olmak istedim…terk ettim gökyüzünü güneşe veda edemeden…Altımda gittikçe büyüyenyeryüzü beni kendine doğru hızla çekerkendahada büyüdüm,çoğaldım…koşmaya başladım bir an önce toprağa kavuşabilmek için…Yaşamı hisedebilmek için…Yaşam olabilmek için..Toprağa ilk dokunuş,ilk sarılış…Sıcakta toprak gökyüzünün olmadığı kadar…beni sarmaladışefkatle,beni içine aldı sevgiyle…Sevdim onu…Seviyorum dedim yaşamayı seninle birlikte…Toprağın derinliklerinde,karanlık sıcaklıklarda güveni hisettim…Zaman geçtikce büyüdüm,çoğaldım…Yerimde duramaz hale geldim..Güneşi özledim…Yıldızlara merhaba demek istedim…Terk ettim toprağı…Sıcaklığını şevkatını …Bir sabah çiçekler açarken gökyüzünü gördüm yeniden…Öylesine mavi ,öylesine sınırsız öylesine özgür…Aktım gittikçe büyüyerek…Beni sarmalayan toprağa dokunarak aktım..Nereye gittiğimi bilmeden…Sadece yaşamı öğrenebilmek için aktım…Benimle çiçekler açtı ağaçlarda,topraktan otlar fışkırdı delicesine…Ben onlara yaşam sunarken,cevap vermediler bana yaşam nedir diye sorduğumda…Büyümek istedim…Daha hızlı akmak,denize kavuşmak istedim…Aktım gökyüzünün görünmediği ıssız ormanların arasından,yıllardır kımıldamaktankorkan taşları peşindesürükleyerek,başkaldırıcasına başakların rüzgarla dans ettiği ovalara geldiğimde durdum…Onları seyredebilmek için yavaşladım…Sordum uçuşan kelebeklere yaşamı…Rüzgarla dansmı diye? Cevap vermediler bana…Denizi aradım uzaklarda,görebilmek için köpürdüm,taştım ona bir önce dokuna bilmek için…Sonra bir sabah,daha güneş ışklarını serpmeye başlanmamışken dünyayaya uzaklarda maviliği gördüm…Gördüm orada canlılığı,baş kaldırılmışlığı,hasreti…Kavuşmak istedim bir an önce,sarılmak istedim…Koynunagirmek istedim bir sevgili gibi…Sevişmek istedim onunla …Yaşamı istedim ondan…Dokunduğumdadenize,balıklar kaçtı benden,suyum karıştı denize…Bir oldum onunla ufacık bir damlaydım,bulut oldum,toprak oldum,deniz oldum,okyonus oldum…Kapladığım dünyayı canlılığımla…Dalgalarla oynarken derinliklere karıştım….Derinliğin sessizliğinde güzellikleri buldum…Yaşam gizlenmiş güzelliklermidir diye sordumdenize…Cevap alamadım…
İnsan olmak istedim…Yaşamın ne olduğunu öğrenirim diye…Döl oldum genç bir erkeğin ateşli vücudunda…Yıldızlı bir gecede can oldum bir dişiyle…Büyümeye başladım içinde olduğum insana fark ettirmeden…Büyüdüm…Aynı toprak gibi sıcak ve karanlık bu yer bana güven verdi,huzur verdi…Zaman geçtikçe,yerime sığmaz hale geldim…Güneşe sarılmak istedim…Yaşamı insanlara sormak istedim..Işıklar tekrar kavuştuğumda özgürlüğümü his ettim yeniden…Küçük bir su damlasıyken gezdiğim gökyüzünü yeniden görebilmek mutluluk verdi…Büyüdüm zamanla…Diğer insanlarla birlikte,zamanla birlikte…Sordum insanlara yaşam nedir diye?..Cevap vermediler…Bir kuş gibi özgürce,bir nehir gibi delicesine akarak,bir deniz gibi sınırsızca sevdim birisini…
____________________ Yazarı belli değil ____________________________________
YENİ ANILARIM
29.MART 2009 Mahalli seçimlerinde DSP den belediye Başkanlığına aday oldum oldumda 25 yıllık memuriyet ve 54 yaşıma kadar görmediğim tecrübeyi yaşadım bu dönemde sevgiyi gördüm ihaneti gördüm politakanın iç yüzünü öğrendim insanların karakterini eşimi dostumu tanıdım hepsi boşunaymış yalanmış onu gördüm menfaat çıkar her şeyin önüne geçmiş iftiralar tehditler ne ararsan var düşünüyorum küçük bir beldede bu sorunlar yaşanırken büyüklerini Allah bilir elbette bir oy çok değerli değer biçilemez çünkü vermiş olduğun oyun sorumluluğu çok ağar bu yükü taşımak zor ama bazı çıkarcıların 10 tl 20 tl peşine düştüğünü ve bunu fırsat bildiklerini üzülerek gördüm yalan yeminler yalan vaadler neler neler.Anlamadığım bir konuda benim Sol partiden aday olduğum ve solpartinin tehlikeli olduğu söylenmiş soruyorum onu söyleyen arkadaşa Sol Sağ demek nedemek bunu merak ettim benim için hizmetin solu ve sağsı yoktur hizmet hizmettir sağcıyım diyipte içki içen başkalarının hakkını yiyen cami yolu bilmeyen namazı tanımayan hertürlü kötülük düşünen yazmak istemediğim daha neler yapanlar dürüst oluyorda vatanı için çalışan dürüst olan namazını kılan inançlara saygılı Solcu olamazmı bunu anlamadım evet ben sosyal demokratım benim düşüncem insanlığa yapılan her yararlı iş ibadettir yapılan her kötülük günahtır. Bunu yapanın sağı solu yoktur.O zaman kimse elektriği yakmasın arabaya binmesin elektronik eşyaları kullanmasın bunları bulanda gayrı müslümdür.Benim için seçim dönemindeki progandalarında ne yer ne yedirir demişler ben neyi yedirecektim neyi yiyecektim kimin malını yiyip kimin malını yedircektim.Belde iş aş kapısı değilki hizmet kapısı olarak düşünüyorum sen ikbin kişiyi işe alamazsın ama yaptığın bir hizmetten onlarca bin kişi faydalanır ve gelecek nesillerede gider.Benim resimlerimi çocuklar kopardı doğru çocuklar kopardı ama kim yönlendirdi çocuklar alet oldu Bayrağım kesildi ama ben kaosa meydan vermemek için sağduyulu davranarak misilleme yapmadım ama bu güzergahta diğer rakibin hiçbir resim ve bayrağı kopmadı iyiki seçim bitti kötü sözler mahalle ayrımları bitti.Sevgi,İhanet ve politika ilgili bazı yazarların şiirleri bu sitede şiirler bölümünde okumanızı tavsiye ederim.
Bekir KARA
İZZET DİLLİ DEN ALINDI
> ÇOCUKLUĞUMUZDA. .......... ... |